Lojistikte insansı robotlar: Bugün bilim kurgu, yarın gerçek mi?
İnsansı robotik, morfolojisi ve hareketleri insan vücudundan esinlenen robotları ifade eder: iki kol, iki bacak, bir gövde ve bir kafaları vardır. İnsanlar için tasarlanmış yerlerde hareket edebilecek şekilde dizayn edilmiştir. Sensörleri sayesinde görebilir, duyabilir ve dokunabilirler, yazılımları sayesinde ise etkileşime girebilir ve öğrenebilirler.
Bazı sosyal özelliklere daha fazla odaklanan antropomorfik robotik de vardır. Bu robotlar, yüz hatları, uzuvlar veya duygusal davranışlar gibi seçilmiş insan veya hayvan özelliklerine sahiptir. Bu özellikler, örneğin bakım veya restoran gibi sektörler için çok önemlidir.
İnsansı robotlar: Gelişmede ABD ve Asya başı çekiyor
Boston Dynamics'in “Atlas”, Agility Robotics'in ‘Digit’ veya Figure'ın “Figure 01” gibi bilinen prototipler iki ayak üzerinde hareket eder, basit kavrayıcı ellere sahip iki kolu vardır ve endüstriyel ortamlarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
Bu Amerikan tedarikçilerin ürettiği “insansı robotlar” 50 ila 70 kg ağırlığında, 1,50 ila 1,75 metre boyunda ve saatte 5 km hızla yürüyebiliyor. Şu anda bir saatle sınırlı olan ömürleri ise giderek uzamaya devam ediyor. Bu hızlı büyüyen pazarın tedarikçilerinin çoğu Amerika Birleşik Devletleri'nden olsa da, Çin, Hindistan ve Güney Kore'de de tedarikçiler bulunmaktadır. Avrupa'da, Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletinde bulunan Neura Robotics şirketi, dünya pazarında rekabet gücünü korumak için “4NE1” modelini geliştiren nadir tedarikçilerden biridir.
Gelecekte, insansı robotlar, pahalı programlama veya altyapı gerektirmeden çeşitli görevlere çok kolay bir şekilde uyum sağlayabilecek. Böylece, insanların da çalıştığı mevcut lojistik ortamlarda kullanılarak kaldırma, ayırma veya boşaltma gibi görevleri yerine getirebilecekler.
Pek çok zorluk ve yüksek maliyetler
Dikkat çekici ilerlemelere rağmen, insansı robotlar hala üç büyük teknik zorluğun üstesinden gelmek zorundadır:
- Hareketlilik ve denge: Düzgün yürümek, özellikle bilinmeyen yerlerde düşmeyi önlemek için karmaşık denge mekanizmaları gerektirir.
- Enerji özerkliği: Şu anda pil ömrü sınırlıdır. Hedef, hızlı şarj süresi ile en az dört ila beş saatlik kullanım süresine ulaşmaktır.
- Sensörler ve yazılımlar: İnsanlarla güvenilir ve otonom etkileşimler sağlamak için yapay zeka, sensörler ve kontrol sistemlerinin kombinasyonunu geliştirmeye devam etmek gerekir. “Dokunma” da, özellikle kırılgan nesneleri güvenli bir şekilde tutmak için önemli bir zorluk olmaya devam etmektedir.
Satın alma ve işletme maliyetleri de şu anda bir engel teşkil etmektedir. Malzeme ve geliştirme maliyetlerinin yüksek olması, insansı robotları birçok uygulama için kârlı hale getirmemektedir. Ancak, seri üretim bu maliyetleri önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde düşürebilir.
Analistlere göre, insansı robotların kullanımı 2030'dan itibaren lojistik sektöründe, özellikle işgücü sıkıntısı çeken veya zorlu görevlerin yapıldığı sektörlerde artacaktır. Yapay zeka, sensörler ve donanım alanlarındaki teknolojik gelişmeler bu geçişi hızlandırabilir.
Kabullenme ve verimlilik sorunları
Karlılık ve teknik performansın ötesinde, insansı robotların lojistikte gerçekten yer edinecek olup olmayacağını belirleyen iki faktör daha vardır. Birincisi, insan çalışanların insan benzeri makinelerle çalışmayı kabul etmeleri gerekir. Bir insansı robot, boyutu, sesi veya hareketleri ile asla tehditkar görünmemelidir.
Diğer yandan, görevin robotik ve geleneksel otomasyon sayesinde daha verimli bir şekilde yerine getirilip getirilemeyeceği önceden sorgulanmalıdır. İnsan benzeri bir makine gerçekten anlamlı mı?
Birçok konu araştırma yoluyla incelenip çözülmeli ve ardından sahada kanıtlanmalıdır. Ancak insansı robotlar yine de yakın gelecekte iş dünyasında ve lojistikte yerini alabilir. YouTube'da Boston Dynamics ve NEURA Robotics'in geliştirmelerinin ne aşamada olduğunu görebilirsiniz.